-
1 bir hücreli
-
2 amip
1. أميبا [أَمِيبَا]2. أميبة [أَمِيبَة]3. متمورة [مُتَمَوِّرَة] -
3 mikrop
1. جرثوم [جُرْثُوم]Anlamı: çürümeye, mayalanmaya ve hastalıklara yol açan bir hücreli canlı2. جرثومة [جُرْثُومة]Anlamı: çürümeye, mayalanmaya ve hastalıklara yol açan bir hücreli canlı -
4 tek
(-ki)1.1) оди́н, еди́нственный, оди́н-еди́нственныйtek adam — еди́нственный в своём ро́де [челове́к]
tek bir — то́лько оди́н; ни одного́ (в отриц. предложениях)
tek çıkar yol — еди́нственный вы́ход
bir tek misal — один-еди́нственный приме́р
2) оди́н, одино́чный, одино́кийtek ağaç — одино́чное де́рево
3) еди́ныйtek cephe — еди́ный фронт
tek enerji sistemi — еди́ная энергети́ческая систе́ма
tek elden — под еди́ным руково́дством
4) нечётныйtek mi çift mi, çift mi tek mi? — чёт или не́чет?
tek tek — а) поодино́чке; б) нечётные номера́; в) непа́рные
2.1) ка́ждый из составля́ющих недели́мую па́ру; оди́н из па́рыterliğin teki — одна́ ту́фля (домашняя)
2) рю́мка во́дки(bir) tek atmak — опроки́нуть (вы́пить) [одну́] рю́мку, пропусти́ть по ма́ленькой
3.в начале предложения, указывает на сильное желание говорящего то́лько бы4.со словами, оканчивающимися на-lı, -lık одно-, моно-tek değerli — одновале́нтный
tek gözlü — одногла́зый
tek heceli — грам. односло́жный
tek hücreli — биол. однокле́точный
tek istikametti yol — у́лица (доро́га) с односторо́нним движе́нием
tek kollu — однору́кий
tek manalı — недвусмы́сленный
tek taraflı — односторо́нний
◊
tek başına — а) сам, сам по себе́; самостоя́тельно; б) отде́льно, оди́н, в одино́чку◊
tek kürekle mehtaba çıkmak — а) приступа́ть к де́лу без доста́точной подгото́вки; б) неуме́ло остри́ть, нетакти́чно шути́ть◊
tek sözle — одни́м сло́вом, коро́че говоря́◊
teke tek dövüşmek — би́ться оди́н на оди́н◊
teke tek kavga — единобо́рство, поеди́нок◊
tek tük — а) едини́чный; споради́ческий; ре́дкий; малочи́сленный, немногочи́сленный; б) ре́дко; ма́ло; и́зредка; то там, то здесь◊
tek tük rasgelmek — и́зредка встреча́ть -
5 tek
tek11. adj -i einzig; einzeln (= isoliert), Einzel-; ungerade (Zahl); ein(e), eines (aus mehreren); ein Gläschen (Schnaps);tek bir kişi var es ist nur einer ( oder ein einziger) da;tek bir kişi yok es ist kein Einziger da;tek anlamlı eindeutig;tek başına ganz allein; für sich; selbstständig;tek dalmak den Gegner (im Ringkampf) an einem Bein packen;tek elden unter einer Leitung;tek hatlı eingleisig; einspurig;tek heceli einsilbig;tek hücreli einzellig;tek kullanımlık şırınga Einwegspritze;tek sözle mit einem Wort;tek tip Einheits- (Kleidung);tek tük vereinzelt, sporadisch;tek yanlı fig einseitig;tek yönlü yol Einbahnstraße f;teke tek dövüşmek Mann gegen Mann kämpfen2. adv nur: tek … -sin de wenn (er/sie) nur …
См. также в других словарях:
bir hücreli — sf., biy., hay. b. Yapısı tek bir hücreden oluşan (hayvan veya bitki), bir gözeli, tek hücreli … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücreli — sf. Hücresi olan Birleşik Sözler bir hücreli çok hücreli tek hücreli çok hücreliler … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir gözeli — sf., biy., hay. b. Bir hücreli … Çağatay Osmanlı Sözlük
tek hücreli — sf., biy., hay. b. Bir hücreli … Çağatay Osmanlı Sözlük
yığınak — is., ğı 1) Bir şeyin biriktiği yer 2) Bir şeyin bir yerde çokça birikmesi, tecemmu, tahaşşüt 3) bit. b. Bir hücreli bitkilerin bir araya gelerek oluşturdukları küme … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamçılılar — is., ç., hay. b. Bir hücreli hayvanların, önlerinde hareketi sağlayan bir veya dört tane kamçı biçiminde duyargası bulunan, uzunlamasına ikiye bölünerek çoğalan bir sınıfı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karabaş — is. 1) Rahip, keşiş 2) Bir hücreli özel bir asalağın, hindinin karaciğerine yerleşerek yaptığı, büyük ölçüde ölümlere yol açan kümes hastalığı 3) mec. Evlenmemiş, evlenmek istemeyen erkek 4) bit. b. Ballıbabagillerden, çiçekleri mavi veya menekşe … Çağatay Osmanlı Sözlük
amipler — is., ç., hay. b. Bir hücreli hayvanların kök bacaklılar sınıfına giren bir takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
delikliler — is., ç., hay. b. Delikli ve sert bir kabukla kaplı bir hücreli hayvanlar takımı Birleşik Sözler tek delikliler … Çağatay Osmanlı Sözlük
maya — 1. is. Uzun havalardan bir tür halk türküsü 2. is., kim., Far. māye 1) Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası. 2) kim. İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği… … Çağatay Osmanlı Sözlük